oyunun en güzel yerinde zil çalınca üzülürdük ya, öyleyim...
26 Aralık 2010 Pazar
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
23:53
Hiç yorum yok:
14 Aralık 2010 Salı
aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
01:36
Hiç yorum yok:
9 Aralık 2010 Perşembe
Bazen kaybettiği bir şeyi arar ya insan..
Hem de en olmadık yerlerde..
Orda olmadığını bildiği yerlere bile dönüp dönüp yeniden,yeniden bakar ya..
O haldeyim..
Kaybettiğim bir şey var..
Aradığım yerlerde olmadığını bildiğim bir şey..
Nerde(sin)?
Şimdi bir çocuk olsam...
"Şeytan aldı götürdü , satamadan getirdi" diye tekerlemeler söylesem...
Bulur muyum acaba?
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
13:53
Hiç yorum yok:
7 Aralık 2010 Salı
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
03:41
Hiç yorum yok:
6 Aralık 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:19
Hiç yorum yok:
Mahallede aşağılanıp,horlanan çelimsiz çocuklar gibiyim.
Oyunlara ancak adam eksik olduğunda kabbul edilen beceriksiz
çocuklar gibi.
Hayata katılmakta güçlük çekiyorum.
Benim mevsimim sonbahar.
sokakların tenhalaşmaya başladığı vakitler.
Tek kişilik oyunlar ustasıyım ben.
Tek kişilik özlemler,tek kişilik acılar ustasıyım.
Ben yağmuru arıyorum.
Ben yağmuru arıyorum.
Ben yağmuru arıyorum.
Ben seni arıyorum...
Tarık Tufan
Oyunlara ancak adam eksik olduğunda kabbul edilen beceriksiz
çocuklar gibi.
Hayata katılmakta güçlük çekiyorum.
Benim mevsimim sonbahar.
sokakların tenhalaşmaya başladığı vakitler.
Tek kişilik oyunlar ustasıyım ben.
Tek kişilik özlemler,tek kişilik acılar ustasıyım.
Ben yağmuru arıyorum.
Ben yağmuru arıyorum.
Ben yağmuru arıyorum.
Ben seni arıyorum...
Tarık Tufan
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:06
Hiç yorum yok:
4 Aralık 2010 Cumartesi
Hep yeşil bir gölüm olsun istiyorum. Tenha ve yalnız bana ait olan.Herkesten kaçtığımda buraya sığınsam.Ayaklarımı bırakıversem serin sularına, yüreğime kadar ıslansam.Sonra en öfkeli gücümle taş atsam bu göle.Bu taşın çıkardığı ses gibi tok bir isyan olsam.Ve sen gelip beni bulsan.Hiç görmediğim seni, gözlerinden taşan yalnızlıktan tanısam.Ve kaçamayacağım tek insan sen olsan…
-Melek Paşalı-
-Melek Paşalı-
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
14:13
Hiç yorum yok:
29 Kasım 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
14:50
Hiç yorum yok:
24 Kasım 2010 Çarşamba
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
01:11
Hiç yorum yok:
20 Kasım 2010 Cumartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
13:00
Hiç yorum yok:
12 Kasım 2010 Cuma
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
06:16
Hiç yorum yok:
9 Kasım 2010 Salı
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:26
Hiç yorum yok:
1 Kasım 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
00:13
Hiç yorum yok:
22 Ekim 2010 Cuma
Akıl hastanesinde kalan o sarışın,
zayıf kız akordeonunu çalarken hep aşkını düşünüyormuş meğer..
Çaldığı bütün parçaları onun hayaline adıyormuş
Gözlerinden anlamıştım zaten
Başka türlüsü mümkün değil.
İnsanın ancak aşkı için şarkı söylerken gözleri bu kadar parlar
Hele bu kadar solgun bir yüzle şarkı söylerken birden değişiveriyorsa..
Bir enstrüman çalmayı sırf bunun için isterdim
Biliyor musun
sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen
Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir
Ben bir şarkıyı arıyorum
Ben bir şarkıyı arıyorum
Ben bir şarkıyı arıyorum
Ben seni arıyorum..
30 Eylül 2010 Perşembe
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
02:23
Hiç yorum yok:
29 Eylül 2010 Çarşamba
dışarıda yorgun bir sonbahar havası var.
ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor.
üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp, onun zarif boynuna sarma zamanı.
bir sahil çaycısına sığınma vakti.
bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda.
ben bulutların dilinden anlamam.
o yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca.
şimdi bütün bunların önemi yok.
önemi yok şimdi bütün bunların.
ben umut arıyorum.
ben umut arıyorum.
ben umut arıyorum.
ben seni arıyorum.
hayal meyal'den..
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
01:21
Hiç yorum yok:
12 Ağustos 2010 Perşembe
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
00:48
Hiç yorum yok:
1 Ağustos 2010 Pazar
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:55
Hiç yorum yok:
21 Temmuz 2010 Çarşamba
"Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabb'in adıyla başlayan adamlarız Anna.Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan."
Tarık Tufan
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
01:16
Hiç yorum yok:
14 Temmuz 2010 Çarşamba
"Bil ki, bütün ümmet, sana bir fayda vermek üzere toplansalar da, Allah da onu sana yazmamışsa, sana o faydayı sağlayamazlar. Sana bir zarar vermek üzere toplansalar da, Allah da onu sana yazmamışsa, o zararı sana veremezler."
-hadis-i şerif-
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
23:12
Hiç yorum yok:
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
00:52
Hiç yorum yok:
13 Temmuz 2010 Salı
Kapısında ''Çarşamba ve Cumartesi günleri açıktır'' yazıyor.
Sorun şu ki ; dünya, haftanın yedi günü de açık.
Açılır kapılar, elimiz açılırsa
Diyecektim , demedim..
i.tenekeci
Sorun şu ki ; dünya, haftanın yedi günü de açık.
Açılır kapılar, elimiz açılırsa
Diyecektim , demedim..
i.tenekeci
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
06:23
Hiç yorum yok:
22 Haziran 2010 Salı
Yaşıyorum, beni meşgul etmeyin.Bu bir cümledir. Fakat isterse dize de olabilir, özlü söz de. İnsan da böyledir. Ne isterse olabilir, hatta insan bile olabilir.
İ.Tenekeci
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:40
Hiç yorum yok:
7 Haziran 2010 Pazartesi
söz..
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
01:04
Hiç yorum yok:
1 Haziran 2010 Salı
“Senin yaşadığın yerdeki insanlar,” dedi küçük prens, “bir bahçenin içinde binlerce gül yetiştiriyorlar ve yine de aradıklarını bulamıyorlar.”“Doğru, bulamıyorlar” dedim.“Ve aslında aradıkları şeyi tek bir gülde, ya da bir avuç suda bulabilirlerdi.”“Evet, haklısın” dedim.“Ama gözler göremez. İnsanın kalbiyle bakması gerekir.”
-küçük prens-
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
00:08
Hiç yorum yok:
23 Nisan 2010 Cuma
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
08:12
Hiç yorum yok:
17 Nisan 2010 Cumartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
13:01
Hiç yorum yok:
12 Nisan 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
10:28
Hiç yorum yok:
10 Nisan 2010 Cumartesi
4 Nisan 2010 Pazar
..gündüzüm gecem ceplerimde.
cebim delik.
sözüm söz, yüreğim yenik
gidiyorum, sevdamı savdım, sonumu kovdum başımdan
üstümde bana aldığın ilk acım, tenimde sicim gibi bir yağmur
gidiyorum,sözüm söz,içim köz gidiyorum..
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
12:36
Hiç yorum yok:
29 Mart 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
22:42
Hiç yorum yok:
17 Mart 2010 Çarşamba
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
07:51
Hiç yorum yok:
11 Mart 2010 Perşembe
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
00:51
Hiç yorum yok:
10 Mart 2010 Çarşamba
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:40
Hiç yorum yok:
9 Mart 2010 Salı
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
07:07
Hiç yorum yok:
8 Mart 2010 Pazartesi
Kusura bakma teselli hazretleri
Sana layık bir mürid olamadım,
besbelli Büyük şehirlerin küçük içinde
Dansa kaldırılan utangaç bir kız gibi
Buldum bu dünyada kendimi.
Ve camları hohlayıp da çizdiğim resimlerden
Bir ben kaldım ve sevgilim
Suyu ihmal edilmiş fesleğen gibi gitti.
Gözlerim terledi yolunu gözlemekten...
İ. Tenekeci
Sana layık bir mürid olamadım,
besbelli Büyük şehirlerin küçük içinde
Dansa kaldırılan utangaç bir kız gibi
Buldum bu dünyada kendimi.
Ve camları hohlayıp da çizdiğim resimlerden
Bir ben kaldım ve sevgilim
Suyu ihmal edilmiş fesleğen gibi gitti.
Gözlerim terledi yolunu gözlemekten...
İ. Tenekeci
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
22:56
Hiç yorum yok:
7 Mart 2010 Pazar
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
23:11
Hiç yorum yok:
5 Mart 2010 Cuma
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
05:10
Hiç yorum yok:
3 Mart 2010 Çarşamba
Sizin olsun dünya
sizin olsun mazeret
sizin olsun makamat
benim aklım ermiyor karışık işlerinize
itimat etmiyorum tuhaf yöntemlerinize
alışamıyorum eğilip bükülmelerinize
ben yatsıyı kılıp televizyon seyretmeden
uyuyanları seviyorum zira
sizin olsun mazeret
sizin olsun makamat
benim aklım ermiyor karışık işlerinize
itimat etmiyorum tuhaf yöntemlerinize
alışamıyorum eğilip bükülmelerinize
ben yatsıyı kılıp televizyon seyretmeden
uyuyanları seviyorum zira
Ömer Faruk Dönmez
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
07:14
Hiç yorum yok:
2 Mart 2010 Salı
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
22:47
Hiç yorum yok:
"keşke burada,yanımda olsa da, yağmur birlikte yağsa üzerimize
keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de,
ıslanmasa. "
oruç aruoba
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
02:10
Hiç yorum yok:
1 Mart 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
00:23
Hiç yorum yok:
25 Şubat 2010 Perşembe
İnşallah, ileride bugünlere bakıp "amma çocukça şeyler" diyecek kadar dünyaya entegre olmazsınız...
c.polat
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
23:00
Hiç yorum yok:
15 Şubat 2010 Pazartesi
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
07:05
Hiç yorum yok:
14 Şubat 2010 Pazar
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
23:41
Hiç yorum yok:
4 Şubat 2010 Perşembe
Hangi durumda olursan ol, aramayı sürdür.
Sen ara ey dudağı kurumuş..
O kuru dudağın,sonunda kaynağa ulaşacağına tanıklık ediyor çünkü.
Dudak kuruluğu"bu ızdırap seni mutlaka bize getirecek" diye bir mesajdır sudan.
Sen ara ey dudağı kurumuş..
O kuru dudağın,sonunda kaynağa ulaşacağına tanıklık ediyor çünkü.
Dudak kuruluğu"bu ızdırap seni mutlaka bize getirecek" diye bir mesajdır sudan.
Mevlana
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
06:43
Hiç yorum yok:
Hayatta rövanş yoktur ama
bazen hayat ikinci bir şans tanıyabilir insana.
Ve hayat öyle acımasızdır ki
öğretmeden imtihan eder..
i.tenekeci
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
05:06
Hiç yorum yok:
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:32
Hiç yorum yok:
27 Ocak 2010 Çarşamba
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
06:23
Hiç yorum yok:
26 Ocak 2010 Salı
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
04:15
Hiç yorum yok:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)