30 Eylül 2010 Perşembe
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
02:23
Hiç yorum yok:
29 Eylül 2010 Çarşamba
dışarıda yorgun bir sonbahar havası var.
ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor.
üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp, onun zarif boynuna sarma zamanı.
bir sahil çaycısına sığınma vakti.
bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda.
ben bulutların dilinden anlamam.
o yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca.
şimdi bütün bunların önemi yok.
önemi yok şimdi bütün bunların.
ben umut arıyorum.
ben umut arıyorum.
ben umut arıyorum.
ben seni arıyorum.
hayal meyal'den..
Gönderen
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık.. ibni Arabi
zaman:
01:21
Hiç yorum yok:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)