19 Ekim 2009 Pazartesi

Aliya hakka yürüdü..

Aliya Hakka yürüdü.
Bosna’yi, Tebriz’i, Istanbul’u, Halep’i duman bürüdü:
Aliya Hakka yürüdü.
O sarisin ve yakisikli, o mütebessim ve vakur,
O sabirli ve kahraman adam,iki melegin kollari arasinda,
Bosna tepelerinin ufkuna dogru agip gitti.
Iyi adamlar iyi atlara binip gider, binip gitti.

Aliya Hakka yürüdü....
Biz Aliya’nin ölümüne degil, kendimize üzüldük.
Bir Bilge Kralimiz vardi, gitti;ona üzüldük.
Şu yer yüzünde öksüzlügümüz koyulasti;
tenhaligimiz artti,ona üzüldük.

Aliya Hakka yürüdü....

Aliya, bir mucize ortaya nasil çikarsa öyle çikti.
Azgin bir vahset,
Avrupa’nin göbeginde kardeslerimizi gök ekinler gibi biçerken,
bir adam...
Telassiz ve acelesiz,
kendinden emin ve tedbirli,
dedi ki,“Bosna teslim olmayacaktir!” “Yok olmayacagiz” dedi,
“özgür kalacagiz”.
Dedigini de yapti Aliya;
acilar içindeki Bosna,
binbir türlü vahsete karsi ayakta kaldi....
Aliya siyah arabalarda fink atmadi,
etrafinda ordu gibi korumalar gezdirmedi.
Politika yapmadi Aliya,
hak yemedi,
insan ezmedi.
Yalin bir davasi vardi Aliya’nin, gerçek bir adam gibi o davayi güttü.
Yola halkla çikti;askerleriyle,
köylüleriyle,
isçileriyle,
hocalariyla,
şairleriyle,
kizlari ve ogullariyla...
Inanmiş insanlariyla yola çikti Aliya ve yolu onlarla bitirdi.
Sirp kuvvetleri dört yanini çevirmisken,
Aliya...
Saraybosna’nin üstüne piril piril vuran mayis günesine bakiyordu.
Hilal’in çocugu Aliya...
Vurustugu soysuzlarin karsisinda...
Hilal ve günes kadar yüksekti....
O yakişAikli ve sarisin adam gitti.
O Avrupali, o müslüman, o zarif, o bilgin ve bilge adam gitti...
Para pul pesinde degildi,
parti-purti pesinde degildi, masa ve koltuk pesinde degildi,
şan ve şöhret pesinde degildi,
iktidar ve güç pesinde degildi.
O parkasina bürünerek cephe dolasan,
o soydaslarinin kani yagmurlarla yikanirken kale gibi direnen,
o kitap yazan,
o torun bakan,
o çoluk çocuk büyüten adam...
Aramizdan ayrilip gitti.
Biz kendi yoksullugumuzla,
kendi issizligimizla kala kaldik.
Aliya savasini kazandi da gitti.
Yapacagini tamamladi gitti.
Bir Osmanli uç beyi gibi, topragini toprak edinip gitti.
Kollarinda iki melek...

Aliya Hakka yürüdü.....


Süleyman Çobanoglu



ne güzel de özetlemiş şair. ne derler yüeğine sağlık.
seninde mekanın cennet olsun Bilge Kral..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder